'Kürdistan' 100 yıl önce battı!

'Kürdistan' 100 yıl önce battı!
Bundan 100 yıl önce, henüz Türkiye diye bir devlet yokken, Manchester’dan Basra’ya doğru giden bir gemi Scilly Adaları güneyinde battı. Geminin adı Kürdistan’dı.

Thursday, November 18, 2010

TBMM, Kürt Özerkliğini 10 Şubat 1922 Kabul etti

TBMM, Kürt Özerkliğini Kabul Etti [10 Şubat 1922]

Fotoğrafta, Mustafa Kemal ve Dersim'in Mebusu Diyap Ağa (22 Mart 1921). Diyap Ağa, Dersim'in ileri gelenlerinden etkili bir Kürt aşiret lideriydi. Mustafa Kemal ile Sivas Kongresi'nde tanışmışlardı. Kürt liderleri yanına çekmek isteyen Mustafa Kemal ile sıkı bir dostluk kurdular. İlk TBMM'de mebus olarak Mustafa Kemal tarafından seçtirildi (Bu dönemde Koçgiri İsyanı patlak vermişti). Soyadı Kanunu'yla birlikte Yıldırım soyadını aldı. Meclisteki ateşli konuşmaların hatibiydi, Kürtler ve Türklerin ortak vatan kurduklarının fotoğraflardaki çok az yansımasından biri olarak hafızalarda yer etti. 4 Kasım 1922 tarihli meclis tutanaklarından anlaşıldığı kadarıyla Bitlis Mebusu Yusuf Ziya Bey ile Lozan ile ilgili istişare toplantılarında Türk-Kürt ortaklığının savunucularındandı ve Kürtlerin Türklerle ortak vatanda kalmaları gerektiğini savunuyorlardı lakin Yusuf Bey, 1925'te Bitlis'te idam edilecekti. 1926'da ölen Diyap Ağa'nın damadı Seyid Rıza ise 11 yıl sonra baş kaldıracaktı.Fransız arşivlerindeki bir belgede* 1921 Haziran ayında Kürt liderler ile Ankara hükümeti arasında küçük çaplı çatışmalar sonunda karşılıklı delegelerin anlaştığından ve imzalanan bir protokoldan söz ediliyor. Mardindeki aşiret liderlerinden Pirizade Bekir, Derwînden Musa Beg ve Millî Aşiret Reisi Mirliva İbrahim Paşa, Kürt tarafının önde gelenleri olarak bu belgede ismi geçiyor. Mustafa Kemal liderliğindeki hükümet tarafından otonom bir Kürt devletinin resmen tanınmasından bahseden bu tutanağın Haziranın son günlerinde karşılıklı olarak imzalandığı belirtilmektedir.Fransız arşivlerindeki belgeye göre antlaşma şu noktalardan oluşuyordu:

1-Ankara hükümeti tarafından Kürtlerin yaşadığı bölgede otonom bir Kürt devleti tanınacaktır.
2-Sınırlar Kürtler tarfından çizilecektir.
3-Türk jandarmaları ve Türk devlet görevlileri Kürdistanın sınırları dışına çağrılacaktır.
4-Otonom Kürdistan örgütlenme işlerinden Türk devlet yetkilileri elini çekecektir.
5-Ankara hükümeti tarafından toplanan tüm askeri vergiler ve askeri bağışlar Kürtlere tahsis edilecektir
6-Türkiye toprakları içinde kalan Kürtler dış mihraklara karşı korunacak ve orduda bulunan Kürtler özgür bırakılacaktır. (Haziran 1921)*

İngilterenin o tarihlerde güneyde Kürt sorununu gündeme getirdiği biliniyor. M.Kemal de İngilterenin elindeki Kürt kozunu geçersiz kılmak için Kürt otonomisini dar bir çevrede konuştu. 10 Şubat 1922 tarihinde Kürt otonomisi yasalaştı. Fakat her ne hikmetse bu yasa ve yasaya ait meclis müzakereleri ne açık ne de gizli meclis zabıtlarında yok. 9 ve 11 Şubat tarihli zabıtlar var fakat 10 Şubat 1922′ye ait zabıtlar ortada yok.

O günlere dönecek olursak, 14 Ocak 1922 günü yurt gezisine çıkan Mustafa Kemal Paşa, 17 Ocak 1922 günü İzmitteki durağında İzmit Kasrında gazetecilerin sorularını yanıtlamıştı. Akşam Gazetesi yazarı Falih Rıfkının (Atay soyadını alacaktı daha sonra) bir sorusu üzerine Musul ve Kürtler konusuna değiniyordu ve şöyle konuşuyordu:

Musulu da kendi topraklarımız içine alan sınıra ulusal sınır demiştim. Gerçekten o zaman Musulun güneyinde bir ordumuz vardı. Fakat biraz sonra bir İngiliz kumandanı gelmiş ve İhsan Paşayı aldatarak orada oturmuş. Musul bizim için çok önemlidir. Birincisi, Musulda sınırsız servet oluşturan petrol kaynakları vardır. (.) İkincisi onur kadar önemli olan Kürtlük sorunudur. İngilizler orada kendilerine bağımlı bir Kürt hükümeti kurmak istiyorlar. Bunu yaparlarsa, bu düşünce bizim sınırlarımız içindeki Kürtlere de yayılır. Buna engel olmak için sınırı güneyden geçirmek gerekir

No comments:

Post a Comment